Vakıfbanklıların Mekanı

Değerli Misafirimiz!

Lütfen Sitemizden Daha iyi Yararlanabilmek İçin Üye OLunuz Saygılar !

<Site Yönetimi>

Join the forum, it's quick and easy

Vakıfbanklıların Mekanı

Değerli Misafirimiz!

Lütfen Sitemizden Daha iyi Yararlanabilmek İçin Üye OLunuz Saygılar !

<Site Yönetimi>

Vakıfbanklıların Mekanı

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bilglsayar Dersinde Bu siteden Sohbet Edebilirsiniz


    OsmanLı DevLeti'nde Duraklama DöNeMi

    furkan
    furkan


    Mesaj Sayısı : 153
    Puan : 459
    Kayıt tarihi : 05/05/09

    OsmanLı DevLeti'nde Duraklama DöNeMi Empty OsmanLı DevLeti'nde Duraklama DöNeMi

    Mesaj  furkan Perş. Mayıs 07, 2009 7:33 pm

    DURAKLAMA DÖNEMİ (1579-1699 ):
    1579 Sokullu’nun ölümünden, 1699 Karlofça Antlaşması'nın imzalanmasına kadar geçen sürede devletin ilerlemesinin yavaşladığı ve güç kaybına uğradığı dönemdir.

    Osmanlı Devleti'nin Genel Durumu
    Kanunî döneminde Osmanlı Devleti, sınırlarını büyük ölçüde genişletmiş ve dünyanın en güçlü devletlerinden biri durumuna gelmişti. Osmanlı Devleti, bu durumunu II. Selim ve IV. Murat zamanlarında da devam ettirdi.

    Bununla beraber, egemenlik altına alınan ülkelerin sürekli denetim altında bulundurulması zorunluluğu; batıda Avusturya, doğuda İran ile yapılan savaşlar ve iç sorunlar, Osmanlı Devleti'ni giderek zor durumda bırakmaya başladı. 16. yüzyılın sonunda ve 17. yüzyılda, giderek Osmanlı Devleti'nin ilerleme gücünün azaldığı, bazı fetihlere (Podolya ve Girit'in alınması) rağmen bir duraklamanın başladığı açık olarak görülür.

    Sokullu Mehmet Paşanın 1579'da ölümünden sonra, ülke yöne timinde, askerî alanda ve ilim kuruluşlarında çöküş başladı, uzun süren savaşlar nedeniyle, ülkenin sosyal ve ekonomik dengesi bozuldu. Bu dönemde fetih hareketlerine devam edilmekle beraber, askerî zaferler, çöl uzun süren savaşlar sonunda kazanılabildi. Devleti güçlendirmek amacıyla bazı yenilikler yapılmaya çalışıldı. Ancak, yapılan yeniliklerin köklü değişiklikler olmaması, iç ve dış sorunların giderek artması nedeniyle istenilen sonuç alınamadı.

    DURAKLAMANIN NEDENLERİ
    16. yüzyılın ikinci yarısı ve 17. yüzyıllarda Osmanlı Devleti'nin durumuna kısaca bakıldığında devletin sorunlarının iç ve dış nedenlerden kaynaklanmakta olduğu görülür.

    A- İÇ NEDENLER

    1) Devlet idaresinin Merkezi yönetimin bozulması
    2) Askeri teşkilatın bozulması
    3) İlmiyenin(eğitimin) bozulması
    4) Maliyenin(Ekonomi) bozulması
    5) Toplum yapısının bozulması
    6) Coğrafi keşifler sonucu Osmanlı ticaret gelirlerinin azalması,Avrupaki altının çoğalmasıyla Akçenin değer kaybetmesi
    7) Toprak sisteminin bozulması
    Cool Eyalet yönetiminin bozulması
    9) Toplum yapısının bozulması
    10) Osmanlı toplumunun kozmopolit yapısı

    B- DIŞ NEDENLER
    1) Devletin doğal sınırlarına ulaşması(Doğuda İran, Kuzeyde Rusya,Batıda Avusturya)
    2) Avrupa da merkezi krallıkların kurulması(Topun kullanılması,Feodalitenin çözülmesi)
    3) Avrupa’da Rönesans ve Reform sonucu bilim ve tekniğin gelişmesi
    4) Avrupa’nın coğrafi keşifle zenginleşmesi(Altın ve gümüş Avrupa’yı zenginleştirdi)


    DURAKLAMANIN NEDENLERİ
    16. yüzyılın ikinci yarısı ve 17. yüzyıllarda Osmanlı Devleti'nin durumuna kısaca bakıldığında devletin sorunlarının iç ve dış nedenlerden kaynaklanmakta olduğu görülür.

    A- İÇ NEDENLER

    1.Osmanlı İmparatorluğu’nun Çok Uluslu Bir Karaktere Sahip Olması İmparatorluğun Karakteri:

    a) Osmanlı İmparatorluğu değişik ırk, dil, din ve kültürde olan milletlerden meydana gelmişti. Müslüman halk imparatorluğu yönetiyor ve yeni topraklar fethediyordu.
    b) Fakat zamanla yeni fethedilen yerlerde düzenli bir sistem kurulamadı.
    c) Merkezden uzak yerlerin yönetiminde problemler ortaya çıktı.
    d) Sınırların genişlemesi de aynı hızla devam etmedi.
    e) Devletin kuvvetli ve adaletli yönetimi devam ettiği sürece çeşitli milletler bir arada huzur içinde yaşıyordu. Fakat devlet düzeninin bozulması ve kanunların tam olarak uygulanmaması hoşnutsuzluklara neden oldu.

    Padişahların Durumu:
    Osmanlı İmparatorluğu’nda bütün güç padişahlarda toplanmıştı. Dolayısıyla onların durumu ülkeyi doğrudan etkiliyordu. Osmanlı padişahları genellikle ülkeyi kendileri yönetir ve sefere ordunun başında giderlerdi Duraklama Devrin'de bu durum ortadan kalktı.

    a) Tahta geçen bazı padişahların küçük yaşta ve tecrübesiz olmaları
    b) Bu devrin Osmanlı padişahları devlet yönetimini kendi ellerinde tutmuyorlar ve ordunun başında sefere gitmiyorlardı.
    Kanunî'den sonra yerine geçen II. Selim ve onun oğlu III. Murat, devlet işleriyle yeterince ilgilenmedikleri gibi, savaşlara da gitmediler.
    c) 17. yüzyılda, devletin başına geçen padişahların bir kısmı, çocuk yaşta tahta çıkmışlardı.
    d) Padişahların iyi yetişmemiş olması
    e) Padişahların tecrübesizliğinden yararlanan saray kadınlarının ve ağalarının devlet yönetiminde etkili olmaları
    f) Şehzadelerin sancaklara gönderilmemesinden dolayı, devlet işlerinde yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmadan devletin başına geçmeleri

    Sokullu Mehmet Paşa öldüğünde padişah III. Murat idi (1574-1595). Bu hükümdar zayıf iradeli birisiydi.

    III. Murat devrinde devlet yönetimine saray kadınları karışmaya başladı.

    Ahmet (1603-1617) çocuk yaşta, 14 yaşında, hükümdar oldu.

    Bu zamana kadar şehzadeler sancağa çıkıp tecrübe kazanırken I.Ahmet bundan mahrum kalmıştı.
    I.Mustafa (1617-1618) ve (1622-1623) yıllarında iki defa padişah olmasına karşılık hükümdarlık yapacak durumda değildi.

    I.Osman (1618-1622) iyi niyetli olmasına karşılık devlet yönetimi konusunda tecrübesizdi. II. Osman'da 14 yaşında hükümdar olmuştu.

    IV.Murat (1623-1640) XVII. yüzyılın en değerli padişahı olmasına karşılık yeterli devlet adamlarına sahip değildi.

    I.İbrahim (1640-1648) uzun yıllar sarayda kafes hayatı yaşadığından hükümdarlık konusunda çok eksikti.

    IV. Mehmet (1648-1687) yedi yaşında padişah oldu. Devlet işlerini tamamen Köprülülere bıraktı.

    Veraset Usû»lünün Değişmesi : Osmanlı Devleti'nin veraset yönetimi Duraklama Devrinde değişikliğe uğradı. Osmanlı klasik devrinde farklı olarak, l. Ahmet zamanında (1603-1317) padişahlığın babadan oğula değil, Osmanlı hanedanı içinde "ekber ve erşad" yani en büyük ve en akıllısına geçmesi esası benimsenmiştir.

    Bu sistemin kabulünden sonra şehzadelerin sancağa çıkma usû»lü kaldırılmış, onun yerine kafes usulü getirilmiştir.

    Sancağa çıkma usulünün kaldırılmasıyla şehzadeler saraya hapsedilmiş, yönetim konusunda tecrübe kazanmadan padişah olmuşlardır.

    Sancağa çıktıktan sonra hükümdar olan son padişah III.Mehmet’tir. Kafesten tahta çıkan ilk hükümdar da I.Ahmet’tir.

      Forum Saati Paz Eyl. 29, 2024 6:19 am