Vakıfbanklıların Mekanı

Değerli Misafirimiz!

Lütfen Sitemizden Daha iyi Yararlanabilmek İçin Üye OLunuz Saygılar !

<Site Yönetimi>

Join the forum, it's quick and easy

Vakıfbanklıların Mekanı

Değerli Misafirimiz!

Lütfen Sitemizden Daha iyi Yararlanabilmek İçin Üye OLunuz Saygılar !

<Site Yönetimi>

Vakıfbanklıların Mekanı

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bilglsayar Dersinde Bu siteden Sohbet Edebilirsiniz


    ******"ün Espri Anlayışı

    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 90
    Puan : 235
    Kayıt tarihi : 05/05/09
    Yaş : 28

    Atatürk"ün Espri Anlayışı Empty ******"ün Espri Anlayışı

    Mesaj  Admin Ptsi Mayıs 11, 2009 12:13 pm


    Bu konuda piyasadaki en kaliteli kaynaklardan biri esprileri ile içimizden biri ****** adlı kitaptır. bir anektod:

    "******’ün hayatta en hoşlanmadığı şey dalkavukluk, ama yemek masasında hiç hoşlanmıyor. karşısındaki adam da ******’e “sen türklerin şahısın şususun bususun ...”, feci dalkavuk. yoğurt kasesi adamın önündeymiş diyorki ******;“şu yoğurt kasesini bana uzatırmısınız”. adam yoğurt kasesi uzatacak, el insaf ayağa kalkıyor, önünü ilikliyor, tam yoğurt kasesini alacak parmakları içine giriyor. ah diyorlar adama taktı ******, birde zaten sinirlenmiş durumda, birde çok titiz bu konuda, şimdi bir fırtına kopacak. adam perişan, ah paşam vah paşam derken “ya niye bu kadar üzüldünüz demin yoğurt yiyecektim şimdi cacık yemiş olurum”."

    hilmi yücebaş'ın ****** nükte, fıkra ve hatıraları kitabı da iyi bir kaynaktır bu konuda.

    1936 yılında ingiltere kralı 8. edward ******'ün misafiri olmuştu. iki devlet adamının aralarına dışişleri bakanı da katılmıştı. sohbetleri sırasında ******, kral'a sigara takdim etti. dışişleri bakanı, hemen kibriti yaktı ve alışkanlık haline gelmiş bir hareketle önce ******'e sonra kral'a uzattı. ******, misafirin yanında bakanı düştüğü zor durumdan şu sözlerle kurtardı: "majeste, bilirsiniz ki kibritler ilk yandığı sırada zehirli bir gaz çıkarırlar. türk misafirperverliği, bu zehirli gazı misafirin teneffüs etmesine manidir. biz misafirimizin sigarasını saf alevle yakarız."
    ]
    konuyla ilgili benim çok sevdiğim hikayelerden biri de dönemin yugoslavya kralı ile ilgilidir. 1933'te yugoslav kralı türkiye'yi ziyaret eder. bu ziyaret sırasında şahane bir sofra kurulur, gecenin ilerleyen saatlerinde alkol de iyice damarlarda dolaşmaya başlayınca yugoslav kralı gevşer ve şöyle der:
    "-cihan harbi'ni takip eden mütareke günlerinde, itilaf devletleri yunanistan'dan evvel türkiye'yi işgali bana teklif etmişlerdi. fakat hiç tereddüt etmeden bu teklifi reddettim, bunun üzerine yunanlıları tercihe mecbur kaldılar."

    mustafa kemal bunun üzerine ayağa kalkıp kralın elini sıkarak:

    "-size ve milletinize geçmiş olsun ekselans..." der.

    o tarihten sonra yugoslavya'da önce kral sonra krallık tedavülden kaldırılır.

    kurtuluş savaşı'ndan sonra bir davete katılan ulu önder ******, tek başına oturan bir gencin kendisine baktığını fark ediyor. başıyla hafif bir selam veriyor, karşılık alamıyor. önemsemeyip arkadaşlarıyla muhabbetine dönüyor. bir süre sonra ****** o gence tekrar baktığında hala kendisine baktığını, bu sefer bakışlarını sertleştirdiğini görüyor. ata garsonu yanına çağırıp ''şu gence bir sor bakalım neden bana bakıyormuş?'' diyor. garson gencin yanına gidip atanın söylediklerini ona soruyor, genç anlamıyor. garson bu kez yanına bir tercüman alıp aynı soruyu soruyor. genç, haşin hareketlerle ve hafiften sesini yükselterek cevap veriyor. garson ata'nın yanına gidip:
    ''paşam'' diyor. ''genç bir anzakmış. sizin, çanakkale'de onun babasını öldürdüğünüzü söylüyor.''
    ata gayet sakin:
    ''git sor bakalım babası çanakkale'de ne arıyormuş?''
    ]
    zeki insanların espirileri ve espiri anlayışı farklıdır. senin benim espirilerime benzemez. karşısında "ahahahahah" diye gülünmez, gülümsenir ama her hatırlandığında gülümsetir, her anlatıldığında gülümsetir. herkes de bu gülümsenin kıymetini, espirinin kalitesini anlayamaz. o yüzden bizim ******ümüz çok ciddidir. asık suratlıdır. bir iki zirzop paparazzinin çektiği fotoğrafı saymazsak hep takım elbisesiyle, devlet adamlarıyla konuşur, memleket kurtarır. sofra muhabbeti sadece devlet meselelerinden oluşur, arkadaşlarıyla haşa şakalaşmaz. bize böyle anlatıldı en azından... artık espirileri anlamayıp takdir edemediklerinden midir, yoksa onun insanüstü imajını pekiştirmek için midir...

    en sevdiği hikayelerdenmiş. arada kendi anlatır, arada baskasına anlattırır, hep gülermiş. (f. r. atay)

    yeşilaycı bir profesör bir konferans veriyor. bir ara dinleyicilere sormus:

    "bir eşegin önüne iki kova koysanız. biri su dolu, biri rakı. hangisini içer?"

    cevabı kendi veriyor: "tabii suyu."

    gene bitirmiyor soruyor: "neden?"

    arkadan bir bekri söz alıyor. yüksek sesle cevaplıyor.

    "eşekliğinden."

    ****** bu cevaba bayılıyor. gülüyor, gülüyor.

    bir akşam orman çiftliğinde yanında erkanı, açık havada oturuyorlar.

    rakılarını yudumluyorlar. biraz ilerde 15-16 yaşlarında bir çiftçi çocuk çalışıyor. ****** el edip, çağırıyor. soruyor:

    "söyle çocuk: bir eşegin önüne iki kova koysan. biri rakı dolu, biri su. hangisini icer?"

    anadolu tosunu yutkunuyor. bakıyor. gazi paşa hazretlerinin ve yanındaki muhterem zevatın önünde rakı kadehleri. devletin en büyükleri...esas vaziyetine geçiyor:

    "rakıyı kumandanım!"

    ****** kahkahayı basıyor. herkes şaşkın. ata onlara dönüyor. muzip:

    "aman beyler! neden diye sormayın!"
    (löpürgül löpürcan, 26.07.2008 23:39)
    @2587707 [k]
    örneğin, türk milleti zekidir demiş ata'm mesela...
    bakıyorum %46,7'ye, davos fatihi'ni karşılama törenine, vs... şapka çıkartıyorum sonra bu güzel espriye...


    ata ciğerlerinden rahatsızdır ve doktor muayene ettikten sonra bildiği halde sorar:
    -paşam sigara içiyor musunuz?
    -evet günde 5 paket
    -neee? paşam onu acilen günde 1 pakete düşüreceğiz
    -tamam. ben de zaten günde 1 paket içiyordum. onu da artık doktor tavsiyesiyle içmiş olacağım.

      Forum Saati Paz Eyl. 29, 2024 10:27 am